Yusuf Baran SAYGILI*
Rusya ve Japonya arasında bulunan takım
adalarını Sovyetler Birliği'nin 1949 yılında ilhak etmesinden sonra Kuril
Adaları sorunu olarak başlamış ve günümüzde dahi çözüme
kavuşturulamamıştır.
Kuril adaları: Rusya'nın hakimiyetinde olan,[1]
1300 kilometre boyunca uzanan, Büyük Okyanus ile Ohotsk Denizi'nin doğal sınırını
oluşturan, toplamda 56 adadan oluşan takımadaların bütünüdür. Takım adalarının bulunduğu bölge zengin doğal kaynak rezervlerine sahiptir.[2]
Bölgede 1.6 milyar ton Petrol, 9.2 bin ton Argentum, 270
milyon ton Demir, 40 milyon ton Titanyum ve 1.8 bin ton Altın bulunduğu
düşünülmektedir. Bölge zengin yeraltı
kaynaklarıyla önemli bir halde olup ve Jeostratejik önemiyle gün geçtikçe değerine değer
katmakta olduğundan Rusya bu zengin yeraltı topraklarına sahip olan Kuril
Adaları için olası bir çözüm arayışında büyük tavizler vermeyecektir.
Rusya'nın adaları hakimiyet altına aldıktan
sonra adalarda yaşayan Japonları sınır dışı etmesi ve ardından da Japonyanın bu
hakimiyeti yasa dışı olarak tanımlamasıyla sorun başlamıştır. II. Dünya Savaşı 8 Eylül
1951'de imzalanan San Francisco Barış Antlaşması ile resmen sona ermiştir.Bu
antlaşmaya Sovyetler Birliği adına görüşmelere katılan ekip, [3]Amerika
Birleşik Devletleri ve İngiltere'nin hazırladığı antlaşma taslağına karşı çıkarlar. ABD ve İngiltere'nin, büyüyen Sovyetlerin Pasifikte de yayılması öngörüsüyle Kuril Adaları
için net çözüme antlaşmada yer vermemekle krize resmi bir sonuç bulmak istemediği açıktır.
Sovyetler Birliği antlaşmanın maddelerinde Kuril
Adalarındaki Sovyet egemenliğininin tanınmaması ve diğer maddelerde oluşan
fikir ayrılıklarından dolayı San Francisco Barış Antlaşmasına karşı çıkarlar ve
Kuril adaları sorunu ilk aşamada çözülememiş olur.[4]
Sovyetler Birliği'nin 1955 yılında Almanya
ile içinde oldukları savaşı tek taraflı bitirdiğini ilan
ettikten sonra Sovyetler Birliği ile Japonya 1956 yılında ortak bildiri
yayınladılar. Bildirinin içeriğine göre Sovyetler Birliği, Shikotan ve Habomai adlı iki
adayı Japonya'ya vermeyi teklif etmiştir fakat iki adanın Japonya'nın istediği
toprakların %7'sine tekabül ettiğinden
dolayı Japonya önergeyi kabul
etmedi ve soruna çözüm bir kez daha bulunamadı. Rusya aynı öneriyi 1993,2001 ve 2006 yıllarında tekrar masaya
yatırdı fakat Japonya'dan herhangi bi karşılık alamadı. Liderler tarafından
farklı zirvelerde tartışılsa da tarafların birbirlerinin çıkarlarını
baltaladığından dolayı herhangi bir çözüm getirilemiyor.
Ocak 2019'da Japonya Başbakanı Şinto Abe ile
görüşmede bulunan
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin görüşmeler sonucunda tarafların barış antlaşmaları müzakerelerini sürdürme niyetlerini dile getirse de son olarak 6 Eylül 2019 da bir forumda Kuril Adalarının statüsü ve aidiyetiyle
ilgili sorulan soruya II. Dünya Savaşı
sonucunda [5]
Kurillerin Sovyetler Birliğine geçtiği gerçeğinden hareket ettiğini söyleyerek:
''Gelin bu işin başlangıç noktasına
dayanalım, babacık (Joseph Stalin) her şeyi aldı, bu kadar, bu iş bitmiştir.''
şeklinde yanıtından sonra iki devlet
arasında süren
anlaşmazlık daha da çözülmez hale gelecektir.
Bölgenin stratejik önemi, zengin yeraltı kaynakları, Rusya'nın Çin-ABD ve Japonya’ya karşı kendini koruması, Kuzey
Pasifikte üstünlük rekabeti, boğaza olan konumu ve ABD etkisinde olan
Japonya'nın bölgeye üs kurdurtma
ihtimali Kuril Adaları sorununun başlıca sebeplerinden olup herhangi bir çözüm arayışını gittikçe çözülmez hale getirecektir. Japonya'da ABD etkisi devam
ettiği sürece Rusya çözüm için büyük hamleler
yapmayacaktır.
[5]
https://tr.sputniknews.com/rusya/201909071040112288-putinden-kuril-adalari-cevabi-babacik-stalin-her-seyi-aldi-bu-is-bitmistir/
*Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Uluslararası
İlişkiler Bölümü, Lisans Öğrencisi
Eklenme tarihi: 26 / 09 / 2019
Haber Okunma: 972